Ölüm haberini aldığım andan itibaren yaşadığım üzüntünün tarifi anlatılamaz. Gencecik ve gözleri umut dolu bir kızımızdı Neslican. Onun en çok azmini,hayatı sevmesini ve asla pes etmeyişini sevmiştim.Yaşadığı her soruna ve acıya rağmen mücadele veriyordu.Bir kadın için güzellik ne kadar önemlidir ve o bacağının birini kaybetmesine rağmen hayat doluydu.Gülüyor,istediğini giyiyor ve dolu dolu her anını yaşayarak iyileşmeyi umut ediyordu.
Çevremde o kadar mutsuz ve sürekli bir şeylerden söylenen insan var ki keşke onlar da bu hatalarının farkına varsalar diyorum.Bir çoğunun yakarışlarındaki sözlere hayret etmemek içten değil.Bu hayat geçici ve bunu hepimiz biliyoruz.Eğer karnını doyuracak ekmeğin varsa,sağlıklıysan,kimseye muhtaç değilsen ve de seni seven dostların,ailen varsa daha ne isteyebilirsin ki?Ama bitmiyor insanların istekleri ve altın tepsiyle sunsan bu tepsi neden pırlanta kaplı değil diyebilecek durumdalar.Bu bence hayata ve varlığımıza yapılan en büyük haksızlıktır.Oysa ki bir kuşun kanat çırpış sesinde,çiçeklerin muhteşem kokusunda,simitle peynirin bir aradaki lezzetli tadında,bir gülümseyişte veya bir mutluluk göz yaşında bile öyle mucizeler var ki farkına varabilsek hayat daha yaşanabilir olabilirdi.
Yaşamaya mecali kalmadığı halde dört elle sarılan ve pes etmeyen insanlara bakın ve geç olmadan hayatın,güzelliklerin farkına varın.Unutmayın zaman pişman olmak için çok hızlı ve geriye dönülmesi imkansız bir olgudur.Biraz umut,biraz merhamet ve hoşgörüyle huzurun kapılarını aralayabilir ve işte o zaman gözden kaçırdığınız her güzelliğin farkına varabilirsiniz.
Umudun ve mücadelenin güzel yürekli temsilcisi Neslican..Huzurla uyu.Mekanın cennet kalplerdeki varlığın ve ışığın daim olsun..