Hayata bir sıfır yenik başlanır kadınsan eğer.Naif,hassas bir yapın vardır ama bunu gösteremezsin.En ufak naz nidasında uyarılar alır içine kapanırsın.Ailende erkek evlatlardan sonra gelir senin adın.Annen veya baban ona güçlü olmayı,sert olmayı ve yeri geldiğinde küfretmeyi öğretirken sana sürekli yaptırımlar uygulanır.Giydiğin eteğin uzunluğu,konuştuğun kelimeler ve hatta bakışların bile sorgulanır.Okula başlarsın ve daha ilk günden başlar sınıf ayrımı ama bu bildiğimiz ders odaları değil insani sınıf ayrımına maruz kalırsınız.Erkekler okutulmalıdır çünkü ev geçindirmek zorundalar ama kızlar okumasa da olur evlenir gider düşüncesi hakimdir.Direne dayana bitirirsin okulu ve iş hayatın başlar.Evliysen erkek personele mesafe koymak zorundasın sana yakışmaz,bekarsan makyaj bile yapamazsın aman ha maazallah “aranıyor”derler.Hayat sürekli bu ikazlarla sürer gider.
Bütün bunlar yaşanırken eşinle yaşadığın sorunları içine atmak zorunda kalırsın.O naif yüreğini hoyratça parçalayan eller varken bile göz yaşını silerek mutluluk pozları verirsin.Neden mi? Seni anlayan kimse yoktur da ondan.Başa gelmiş bir kere çekeceksin gibi bencilce sözlerle yutkunur devam edersin.Oysa bu dünyaya gelme sebebin çok kutsaldır ama bunu kimseye anlatamazsın.Yaradanın bile cenneti ayağına serdiği kanatsız meleklere insanoğlunun uyguladığı şiddet hiç de adil değil.
Bırakın da kadınlar rol yapmayı bıraksın,tebessümleri yürekten gelsin.Giyimi kuşamı,konuşması bakışı değil karakteri ile anılsınlar. Küfürlerde değil güzel kelimelerde geçsin isimleri.
Geç olmadan anlayın değerlerini. Hayat kısa ölüm ani…
Ve bazı kadınlar duymadan ölürler seni seviyorum bestesini…
Şükran KUZUCUK